BULUNTU (defterlerden, kağıtlardan, peçetelerden, ordan, burdan...)

-1999 / 2000 falan-




Ağbi ne garip ülkeyiz yaa!


Adam Malkoçoğlu. Beyaz'a çıkmış. (Yarab! Yeni şiir gibi oldu!) Adam gibi laflar da ediyor. Dökülmüyo yani. Ama TGRT'de çalışıyor!

Yanında bir buğday başağı varmış. (Anne! Bu da dize gibi) Niye getirmişmiş? Beyaz anlamamışmış. Beyaz "Anladım, anladım" diyo! Annesi, ablası o başakta ömür tüketmiş, sevgililer gününde (e o da bizim bin bilmem kaç yıllık geleneğimiz... İ. Berkan'a selam!) onlara armağanmış. Aaabi, ondan sonra kamera orkestraya kayıyor garip deri giysili bir adam davul başında "Sting Alive" çalmaya başlamaz mı? Kadın başladı tekerlekli iskemlesiyle dansetmeye. Bir zamanlar âşık olduğu adamla (Tabii gayet geleneksel ve platonikti bu aşk. Platon ünlü büyüklerimizdendi.) ve "bir grup arkadaş"la bilmem hangi âlemden dönerken güle oynaya bu parçayla yollardaydılar.


Anne! Nereden düşmüştü kadın o yollardan bu odaya, bu yıla, bu geceye?


(Yeni şiir işte bundan yeni şiirdi)




...

Saksıdaki bitkisinin dibinde biten arsız otları alıp başka bir saksıya diken kız.

-- N'apıyorsun ayol, ot onlar!
-- Güzeller ama bak. Madem büyümüşler hem, daha rahat büyüsünler o zaman.

26.08.2005

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx


Düşünüldü

Duruldu
Hiçbir şey yazılamadı
İçe atıldı

31.08.04